milly arenas-kiralık yalı

derisa'nın en eski yalısı




en çok zamanımın geçtiği yer (salon)

genelde çizimlerimi burda yaparım


oturma odasından bir kare



ailesi zengin olan milly derisa'nın en görkemli ve eski sayılabilecek villasını kiralamıştı... eşyalarını taşırken zorlansa da yeni yeni düzene soktuğu bu evi beğenmişti... çatı katı daha bir güzeldi ama orayı ancak zmanla düzeltebilirdi... çünkü bu kadar paranın nereye gittiğini ailesi bilmek isteyebilirdi...

yalının önündeki çöpte donutların paketini atan milly.... yalının girişine doğru yolalırken kapıda küçük bir kedicik ile karşılaştı ve kediye aldığı menünün etinden vererek onu izlemeye başladı...

koru sokağının yolunu kaybeden illidan pembe saçları taa uzaktan tekrardan gördü ve ilerlemeye devam etti pembe saçlı kızın nereye baktığı hakkında fazla bir fikri yoktu ama yalının onun olduğu açıkça ortadaydı... ama yinede yanına gidip sordu
- bu saatde buralarda senin gibi bir kız dolaşmamalı :)

sesi duyan milly ürkerek arkasına döndü ve ''evimin önü... birşey olacağını sanmıyorum'' dedi tedbirli birşekilde

bu aralar fazla insanlarla konuşmuşluğu olmayan illidan yeni biriyle tanışmak için can atıyordu

- merhaba ben illidan.. mcdonaldsdada karşılaşmıştık sen şu yüzünde çikolata olan pembe saçlı kız olmalısın dedi gülümseyerek...

-evet hatırladım... sanırım saçlarımdan tanıdın beni
dedi milly küçük bir kahkaha atarak ve
-memnun oldum illidan... adım milly ...
dedi ve kısa sessizliğin ardından
-buralarda mı oturuyorsun
diye ekledi

- evet şey... saçların... :)
-bende memnun oldum... milly
hala saçlarn nasıl bu kdar pembe olduğunu düşünerek....
-koru sokağındayım ama sanırım yolumu kaybettim...

-şey eğer istersen erin parkına doğru gitcem... dedi utangaç bir şekilde ve ardından ekledi... daha gitmedim buraya yeni taşındım çok merak ediyorum söylentilere göre sarmaşıklarla dolu büyülü bir parkmış orası...

yalıya doğru yüzünü buruşturarak baktıktan sonra
-bende yeni taşındım ve evde tekim... yani yardım edecek birisi yok o yüzden eşyaları yerleştirmeye ve yalıyı keşfetmeye bile zamanım olmadı...
dedi ve illidanın gözlerine tüm samimiyetiyle bakarak
-yarın için teklifin geçerliyse erin parkında bir süre gezerim
dedi

illidan biraz hayal kırıklığına uğramıştı taşndıkdan sonra ilk defa bir arkadaşı olcaktı.. ama teklifin geçerli olması onu mutlu etti ve...

-tabikide geçerli.. dedi illidan heyacanlı bir şekilde bende koru sokağını bulurum şimdi.. biraz sessizlik ardından...
-yarın görüşürüz o zaman.. ve arkasını dönüp karanlığa yürümeye devam etti...

filtre kahveyi ve brownie'yi alan milly sessizce evine gitti ve mutfakta kahveyi içerken çizimlerine başladı...
bir süre kahveyi yudumladıktan sonra terasa çıktı ve sessizce bahçeyi izledi...

milly brownie'sinin son lokmasını yutmuştu ki zil sesini duydu ve elindeki kahveyi mutfak tezgahına bıraktı ve kapıya yöneldi. kapıyı açtığında karşısında parkta gördüğü kızı görünce biraz şaşırdı ve kendini çabuk toparlıyarak
-merhaba... içeri gelmez misin?
dedi

-Gelirim tabii.
Diyerek gayet sıradan bir şeyi yapıyormuşçasına içeri giriverdi.
-Parktan sonra seni takip ettim. Yanlış anlama, sadece diğerleri gibi arkadaş kıtlığı çekiyorum ve düşündüm de belki...

-Aslına bakarsan bu her yerde böyle. Yani herkezden daha ilginç oluyorum hep. İnsan gibi davranamıyor muyum ?

Ola kendini zorlayarak bir kahkaha attı.
-Ah tabi evet ben bir vampirim ve aranıza sızmaya çalışıyorum :P

bunu söylerken ciddi olmadığı, takıldığı belliydi fakat milly'nin tepkisini de merak etmiyor değildi.

-Olur.. Sıcak çiko ? :)

milly oturduğu yerden sessizce kalktı ve
-evimi nasıl buldun yeni taşındım
dedi ve
mutfaktan yüksek sesle bağırarak
-süt ister misin?
diye sordu

-Evet isterim. :f Evin hoş.. Fakat daha karanlık olabilirdi sanki.. Yani çok renkli olmuş. Yani bana hitap etmese de çok güzel :)

milly bir elinde kendi kahvesini öbür elinde ola'nın istediği çikolatayı getirirken
-renkleri severim hemde her rengi...
dedi ve
-sen nerde oturuyorsun?
diye ekledi

Saygınkent'te. Adresimi sana vermemi ister misin? Bana gelmen beni çok mutlu eder.

1-2 saniye içinde çikolatasını bitirdi ve,
-Pekala öyleyse işte adresim: Ola bonita'nın Adresi Zaten benim de şuan gitmem gerekiyor çok kaldım. yarın mutlaka bekliyorum milly. :)

dedi ve uçar adımlarla evden çıktı.